10 Ekim 2014 Cuma

Çocuğunuzun Bağlandığı Oyuncağını Elinden Almayın! Neden Mi?...

Foto Kaynak: www.geschenk.com
H. Anne soruyor:

…Benim kızım 33 aylık şu anda ve neredeyse 6-7 aydır belli başlı oyuncak bebekleri ile kaynaşmış durumda. Bir müddet oynadıktan sonra iki eline de iki bebek alıp ona bağlanıyor ve yemekte, tuvalette, gezmede vs. hiç bırakmak istemiyor. Bazen bu iki oyuncak bebeğin yerini farklı bebekler de alabiliyor. Biz de küçükken bazı nesnelere bağlanmışız bu yüzden olay normal geliyor ama bizim için durum sıkıcı olmaya başladı.
Takipteyim sizi… Cevap bekliyorum :) Teşekkürler.

Anne Burda cevaplıyor:

Sevgili H. Anne,

Sorunuzun cevabını aslında siz kendiniz vermişsiniz. Siz de küçükken bazı nesnelere bağlanmışsınız ve bu yüzden bu durum size normal geliyor; yani kızınız, iki elinde bebekle gezdiği için ortada psikolojik bir sorun yok. Dolayısıyla aslında kızınıza dair çözülmesi gereken bir sorun da yok. Bir başka deyişle, 33 aylık bebeğinizle ilgili her şey yolunda. 

Peki, o zaman sorun nerede ve ortada bir sorun varsa bu kimin için bir sorun? Sorun kızınızın bağlandığı bebeklerle dolaşmasını sizin sıkıcı bulmanızda. Yani siz bu durumu sıkıcı bulmasanız, çocuğunuzun bu alışkanlığını da değiştirmek istemeyeceksiniz. Kimi zaman çocuklarımızın oyun alışkanlıklarını, dışarıda ya da evdeki davranışlarını beğenmeye biliriz ve aynı davranış tekrar ettikçe bu durum artık bizim için sıkıcı olmaya başlayabilir. Bunu her an anne-baba yaşayabilir, yaşamalı da zaten. Çünkü çocuğumuzun yaptığı ya da tercih ettiği her şeyden memnun kalamayız. Çünkü çocuğumuz bizden ayrı bir birey. Kendi oluşmakta olan bir kişiliği ve tercihleri var. Bu onun güçlü ve öz güveni yüksek bir birey olarak büyümesi için saygı duymamız ve desteklememiz gereken bir durum.


Bazen soruyu tersten sormak gerekir. Eğer kızınızın bağlandığı bebeklerini elinden alırsanız o ne yaşar? Ya da sizin duygusal olarak bağlandığınız bir nesne elinizden alınsa siz ne hissedersiniz? Onun bu alışkanlığını değiştirmeye çalışmak elbette mümkün. Ama her değişimin bir bedeli ya da olumsuz bir yan etkisi olabilir. Bu yüzden çocuğumuzun gelişimini olumsuz etkileyen alışkanlıklarla, olumlu alışkanlıkların ayrımına varmaya çalışmak lazım. Bunu yapabilmek için de sormamız gereken soru şu: Sorun olarak tanımladığımız şeyden kim mutsuz? Eğer bu sorunun cevabı olarak sadece “ben ya da ailesi” diyorsanız öyleyse yapılabilecek en iyi şey çocuğunuzun beğenmediğiniz davranışı ya da alışkanlıklarıyla ilgili bakış açınızı değiştirmek, bu davranışa yeni bir anlam yüklemek. Nasıl mı? Bu sorunun cevabı tavsiye bölümünde...

Psikolog Tavsiyesi:

1. Çocuğunuz iki elinde her yere götürdüğü oyuncaklarına rağmen yiyip, içiyor, tuvaletini yapabiliyorsa ve de dış dünyasıyla da ilişki kurmaya devam ediyorsa her şeyin yolunda olduğunu düşünebilirsiniz.
2. Çocuğunuzun bebeklerine duygusal olarak bağlanıp, onlarla birlikte her yere gitmek istemesi son derece normal ve hatta yaratıcı bir davranıştır. Lütfen kızınız buna hazır olmadan bunu değiştirmeye çalışmayın. Aksi halde olumsuz yan etkiler yaşamak zorunda kalabilirsiniz.
3. Bu durumu kızınızın yaratıcılığını geliştirmek için kendi bulduğu bir oyun gibi düşünebilirsiniz. Özellikle bu yaşlarda çocukların hayali arkadaşları, fantastik karakterleri olabilir bağlandıkları ve haklarında konuştukları. Ya da görsel oyun arkadaşları vardır duygusal olarak bağlandıkları ve hiç yanlarından ayırmak istemedikleri. Bunların hepsi normal ve güzel şeyler.
4. Çocukların hayal dünyası yetişkinlerden daha zengindir ve renklidir. Kendi bulup oynadıkları oyunların onlara gelişimsel olarak katkısı, onlara gösterdiğimiz için oynadıkları oyunlara göre daha fazladır. Çünkü birincisinde, nesneler arası ilişkileri kendileri kurarlarken; ikincisinde model olarak gördüklerini tekrar ederler.
5. Bir çocuğun merak duygusuyla kendi dünyasında keşfettikleri ya da yarattıkları sırf anne babaların beklentilerine uymuyor diye köreltilmemelidir.
6. Eğer çocuk kendi kurduğu oyunla mutluysa, bunu bozmayın.
7. Bir çocuğun kurduğu her ilişki özeldir. İster bir yetişkinle olsun, ister arkadaşıyla ya da isterse oyuncaklarıyla. Hiç biri, bir diğerinin yerini tutamaz. Ve bir çocuğun hepsinden aldıkları ve kendine bu sayede kattıkları benzersizdir.
8. Çocuklarımızın alışkanlarından dolayı anne-baba olarak sıkılabiliriz ya da gerginleşebiliriz. Bunlar da son derece normal duygulardır. Önemli olan bunu fark edip, bu durumla yapıcı bir biçimde başa çıkmaya çalışmaktır.
9. Zamanı geldiğinde çocuğunuz bu oyuna kendisi veda edecektir ve bu zamanın geldiğinin en sağlıklı kararını emin olun yine çocuğunuz kendisi verecektir.

Bana verdiğiniz bilgiler doğrultusunda yaptığım bu psikolojik değerlendirme umarım işinize yaramıştır.
Kızınız ve ailenizle birlikte sevgi dolu, bol oyunlu ve de neşeli zamanlar diliyorum size.

Uzm. Psikolog Dr. & Sistemik Birey, Çift ve Aile Terapisti 
Ayşe Bombacı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder