27 Mart 2015 Cuma

Yeni Dünyasına Alışmaya Çalışan Bebek

Her bebeğin, doğmadan önce yaşadığı bambaşka bir dünyası vardır. Sınırları belli olan, karanlık, sıcak ve kendini güvende hissettiği ona ait bir yer. İhtiyaç hissettiği her şeyin, hemen karşılandığı çok özel bir dünyada yaşar 9 ay 10 gün boyunca. Burada hayatının hiçbir döneminde olmadığı kadar kısa bir sürede gelişir, ta ki gelişimine devam edeceği yeni dünyasına doğacağı gün gelene kadar. Her şey yolunda giderse, o günün geldiğine bile kendisi karar verir ve hayatının ilk yolculuğuna çıkar, anne ve babasına kavuşmak için…

Eğer yetişkin dünyasının ihtiyaçlarıyla bakarsak bebeğimize, onun, anne rahminde yaşadığı dünyasının hiç de kolay olmadığını düşünebiliriz. Ne de olsa 9 ay boyunca dar bir alanda, hareket imkânı kısıtlı ve karanlık içinde yaşamıştı. Ya da onu daha iyi anlamak için kendimizi onun yerine koyarız ve içine doğduğu dünyanın yeni yaşam koşullarına alışması için onu kucağımıza alırız, tenimizin sıcaklığıyla, hatırladığı anne kokusuyla ve sesimizin şefkatiyle sararız, yeni sınırlar çizeriz ona kendisini boşlukta hissetmemesi için… Daha önceki yaşamından getirdiği alışkanlıklarını gözeterek, onun yeni dâhil olduğu dünyasına yumuşak bir geçiş yapması için uğraşırız.

Bir bebeğin, güven, sevgi ve anne sütü gibi temel ihtiyaçları karşılanırken, yaşayacağı yeni büyüme ataklarıyla 12 ay gibi kısacık bir zaman diliminde boynunu kaldıracak, sırt ve karın üstü dönmeye başlayacak, emekleyip ya da emeklemeden ilk adımlarını atmaya başlayacak. Her bir gelişim taşında yeni sınırlar çizecek ve dünyasını bir parça daha keşfetmek için hazır hale gelecek. Ve her bir evrede ihtiyaçları doğrultusunda anne ve babasının desteğini arar olacak…

İçgüdüsel olarak her anne-baba, bebeğinin gelişimine uygun yaklaşır, onu anlar ve bu yönde destekler. Tek yapmamız gereken kendimizi onun yerine koymaktır. Çünkü doğum sonrası ilk dönemde sadece ebeveynler değil, yeni doğmuş bir bebek de uyum sağlamaya çalışır değişen yaşam koşullarına. Belki de aile olmak, önce birlikte uyum sağlayabilmekle başlar.

Dr. Klinik Psikolog Ayşe Bombacı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder