9 Eylül 2014 Salı

Çocuğuma Sinirlenmek İstemiyorum! Ne Yapmam Lazım?


Facebook'taki Anne Burda sayfamı (facebook.com/anneburada) takip eden okuyucu bir anneden, yeni okul dönemine başlayan 6 yaşındaki kızıyla ilgili bir soru geldi. Bu soruya cevaben uzman görüşümü ve yorumlarımı sayfamda herkese açık olarak paylaştım. Böylece Anne Burda sayfasında Soru-Cevap dönemi başlamış oldu.

Stresli anlarda çocuğuna karşı sabırsız ve sinirli davranan bir anne bu tutumunu değiştirmek istiyor ve yeni bir yol arıyor. Ne yapması ya da yapmaması lazım?

Şule Hanım soruyor:

“ hocam mrb sayfanızı tesadüfen gördüm beğendim 6 yaşında bir kızım var ve yarın okula başlıycak birinci sınıf zorlu bir süreç ve bende biraz sabırsız biriyim çabuk sinirleriniyorum ama nasıl bir yol izlemeliyim sizce anlatabildim inş.”


Anne Burda cevaplıyor:

Sevgili Şule Hanım,

Araştıran, soran ve yeni bir yol arayan ilgili bir anne olarak açık yüreklilikle sorunuzu yollamışsınız bana. Bunun için teşekkür ederim. 

6 yaşındaki kızınızla olan ilişkiniz belli ki sizin için çok önemli. Hem kızınız, hem de sizin için okul hayatıyla birlikte yeni bir dönem başlıyor. Zaten siz de bu dönemi “zorlu bir süreç” olarak tanımlamışsınız.

Hayatımızda yaşadığımız her yeni başlangıç aynı zamanda bir geçiş dönemidir ve buna uyum sağlamak zaman alabilir. Bu uyum sürecini kolaylaştırabilmek için doğru yaklaşımları bulmamız gerekir. Elbette sabırsız olmak ve çabuk sinirlenmek sizin kızınızla olan ilişkinizde bir daha gözden geçirmeniz gereken bir tutumdur. Zaten siz de bunun farkında olduğunuz için “nasıl bir yol izlemeliyim” sorusuyla çıkmışsınız yola. Yani neyi değiştirmek istediğinizin farkındasınız, sadece bunu nasıl yapacağınızı henüz daha bilmiyorsunuz. Biz de cevabı birlikte aramayı deneyebiliriz.


Heidelberg’teki psikoterapi hocam Dr. Bernd Schumacher şöyle derdi: “Öfkenin her zaman için bir nedeni vardır; ama ender olarak iyi bir nedeni vardır.” Çoğu zaman, istemeden de olsa kendimizi kaybedip her şeyden çok sevdiğimiz çocuğumuza sinirlenebiliriz ve kendimizi “haksız yere” ona bağırırken bulabiliriz. Bu durumda çocuğunuz sizin ona ne söylediğinizden çok, sesinizin tonunu ve sinirli olduğunuzu duyacaktır. Bu hepimiz için geçerli değil mi zaten? Biri size sinirli davransa, bağırsa onun ne dediğinin aslında hiç bir önemi olmayacak, sadece size bağırıldığını ve bundan hoşlanmadığınızı fark edeceksiniz. Eğer kendinizi güçlü hissediyorsunuz ve kendinize değer veriyorsanız size birinin bağırmasına izin vermeyeceksiniz ama kendinizden emin değilseniz belki de sessiz kalıp içinize kapanacaksınız.

Anne-çocuk ilişkisinde taraflar eşit değil; çoğunlukla ebeveyn tarafı daha güçlü ve onun için bir çocuk, sinirlenen anne ve babası karşısında korkup, kendini çaresiz hissedebilir. Oysaki her çocuğun onu sabırla dinleyen, onun isteklerini anlamaya çalışan, çatışma anlarında orta yolu bulmayı çalışan duyarlı bir anne-babaya ihtiyacı vardır.

Gelelim önerilerime:

1. Sinirlenmeye başladığınızı fark ettiğiniz anda bir durun, derin bir nefes alın ve sonra tepki verin. Unutmayın çocuğunuz sizin gözlerinizde görür kendini. Siz onun aynasısınız. Eğer onu dinlemezsiniz, o da sizi dinlemez.
2. Birinci sınıfa başlayan çocuğunuz kendisi için çok büyük ve önemli bir şey yaşıyor ve bir o kadar da stresli. Bu dönemde size, anlayışınıza, şefkatinize ne kadar çok ihtiyaç duyduğunu hatırlayın ve onu cesaretlendiren olumlu sözler söyleyin.
3. Empati kurmaya çalışın! Yani kendinizi çocuğunuzun yerine koyun. Böylece onu anlamaya çalışırken, kendinizi unutacak ve sinirlenmek için fırsatınız olmayacaktır.
4. Her çocuğun, kaç yaşında olursa olsun kendi iradesi vardır. Buna saygı duyup, onun ne düşündüğünü ve neyi nasıl yapmak istediğini anlamaya çalışırsak onun kişisel gelişimini olumlu yönde desteklemiş oluruz.
5. Bağırınca her şeyi berbat ettiğinizi düşünmeyin ve yeniden başlayın. Olumlu bir yaklaşım ile olumsuz bir davranışı telafi etmek her zaman için en iyi yoldur.
6. Bütün bunlara rağmen kendinizi hala gergin, sabırsız ve sinirli yaşıyorsanız bunun nedenlerini araştırın. Kendinize yeterince zaman ayırıyor musunuz? En son size iyi gelebilecek ne yaptınız? Sizi mutsuz eden başka şeyler olabilir mi?

Umarım kendiniz ve kızınız için faydalı olabilir bu yorumlarım…

Sevgiyle kalın,

Uzm. Psk. Dr. & Psikoterapist Ayşe Bombacı




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder